Su Tasarrufu Konusunda Türkiye ‘de Yapılması Gerekenler
Böylesine hayati ve çok boyutlu bir sorunun belli kurumlar, kuruluşlar ya da kesimler tarafından çözülmesini beklemek elbette doğru bir yaklaşım değildir. Su kaynaklarının doğru kullanılması ancak toplumun tüm kesimlerinin konuyu sahiplenmesi ile mümkün olabilir. Her birey su konusunu sahiplenmeli, sorumluluk alarak doğru noktaya ulaşılmasına katkıda bulunmalıdır. Atılacak hiçbir adımın ülkemizi su zengini yapmayacağı düşünüldüğünde su tasarrufu ve doğru tüketim alışkanlıklarının kalıcı bir şekilde herkes tarafından benimsenmesi gerektiği açıktır.
Su konusunda sürekli değişimler, gelişmeler olacağı için ilgili kamu kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler işbirliği içinde daha iyiye nasıl ulaşacağımızı, mevcut politika ve sistemleri tartışarak daha doğruya nasıl ulaşacağımızı belirlemelidirler. Kaynakların daha iyi kullanımı ve su kaynaklarının kesinlikle kirletilmemesi için mevcut olan politikalar ile düzenlemeler daha da geliştirilmelidir.
En önemli konulardan biri evsel ya da endüstriyel kullanım sonrası kirlenmiş suların temiz su kaynaklarını kirletmesidir. Bir litre kirlenmiş su kendisinden kat kat daha fazla miktarda temiz suyu kirletebilmektedir. Kirlenen suların temiz su kaynaklarını kirletmesinin önüne geçilip, hatta kirlenen bu sular arıtılarak bazı ihtiyaçların bu su ile giderilmesi de sağlanmalıdır.
Ayrıca su şebekelerindeki kaçaklar ve kayıplar kimi yerleşim bölgelerinde sisteme beslenen suyun neredeyse yarı yarıya kullanılamaması sonucunu doğurmaktadır. Alınacak tedbirlerle bu konuda ciddi ilerleme sağlanabilmektedir. Kaçak su kuyuları açılması da engellenmeli, yer altı suları da planlamalar dâhilinde kullanılmalıdır.
Aynı zamanda tüketicilere doğru kullanım alışkanlıklarının kazandırılması için makul seviyede su kullanımı durumunda su fiyatının düşük olması, makul seviyeleri aşan miktarlarda ise su fiyatının artırılması tüm kesimlerin tasarruf konusuna odaklanmasını sağlayacaktır.
Dünyada ve ülkemizde içilebilir suyun en büyük kısmı, yaklaşık % 70-75’i tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Tarımın insanoğlu için önemi bellidir ve insan nüfusu arttıkça bu yüksek kullanım oranı devam edecektir. Fakat doğru metotlar kullanılarak su israfı önlenebilir. Maalesef tarımda en verimsiz metot olan yüzeysel sulama uygulaması ülkemizde halen çok yaygındır. Bu yöntem nedeni ile çok büyük bir su israfı oluşmakta ve önemli miktarda tarımsal alan tuzlanma nedeni ile kullanılamaz hale gelmektedir. Yapılacak düzenlemelerle tarımsal sulamada damlatma ve yağmurlama sistemlerine geçişin hızlandırılması zorunluluktur.
22 Mart tarihi, 1993 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda ilan edildiğinden bu yana Dünya Su Günü olarak kutlanmaktadır. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de suyun önemi ve gelecekte oluşabilecek hayati problemlere dikkat çekmek, bilinç düzeyini artırmak için 22 Mart tarihinde Dünya Su Günü kapsamında etkinlikler düzenlenmektedir.